Marten Audio Hoparlörler Can Hi-Fi'da

High-end hoparlörler açısından distorsiyon daima önemli bir mesele olmuştur. Distorsiyon, detayları maskelediğinden nihai seste “bulanıklığa” sebep olur. Distorsiyon ne kadar düşükse, detay o kadar fazladır ve bu çözünürlük bakımından da daha yüksek seviyeye ulaşılmasını sağlar.
Zaman optimizasyonunun daha düşük düzeyde olması da kendi içinde bir distorsiyon sebebidir. Yeni sesimiz son derece düşük bir distorsiyon ve kusursuz bir zaman optimizasyonunun bileşiminden doğdu.
Marten, Contrane ve Mingus serileri üzerinde çalışırken birinci sınıf bir crossover teknoloji geliştirmeye büyük bir çaba sarf etti. Accuton Cell üniteleriyle artık hoparlörlerimizin tam potansiyelini ortaya koyabiliyor ve detay ve çözünürlük bakımından daha üst düzeyde bir performans sergileyebiliyoruz.

NELERE SAHİP OLACAKSINIZ

İdeal bakış açısı.
Detayların daha fazla olması, açıklığın, netliğin de daha yüksek olacağı anlamına gelir ve ortaya hiç olmadığı kadar canlı bir ses sahnesi çıkar.
Müzisyenlerin sahnenin tam olarak neresinde oturduğunu bile net şekilde ayırt edebilirsiniz. Hatta üç boyutlu bir ortamda davulcunun sahnenin ne kadar gerisinde oturduğunu bile anlayabilirsiniz.
Hoparlörler ses sahnesinin içinde tam manasıyla gözden kaybolarak sizi hakiki bir ses ve mekân hissiyle baş başa bırakırlar. Canlı performans hissini evinize taşırlar.
“Yeni sesimiz çok daha saf, çözünürlüğü daha yüksek ve çok daha dinamik.
Coltrane ve Mingus serisinin doğal tonal dengesi, “normal” high-end hoparlörlere kıyasla daha yumuşak ve daha dingin bir his yaşatıyor.”
Leif Olofsson | Baş tasarımcı, Marten

DİSTORSİYON

High-end hoparlörler açısından distorsiyon daima önemli bir mesele olmuştur. Distorsiyon ne kadar düşükse, detay o kadar fazladır ve bu çözünürlük bakımından da daha yüksek seviyeye ulaşılmasını sağlar.

BASAMAK TEPKİSİ

Doğal akış.
Birinci sınıf crossover’lar, sesin kulağımıza doğal bir şekilde ulaşmasını sağlamaktadır. Grafiklerde daha yüksek sınıf bir crossover ile birinci sınıf crossover arasında kalan zaman alanındaki farklılıklar görülüyor. Ses aralıkları zamanın farklı noktalarında kulağa erişmektedir.

DAHA YÜKSEK SINIF

Daha yüksek sınıf crossover’la ve midrange’i ters çevrilmiş fazla bağlanmış tasarlanmış iyi hoparlörler (negatif polarite).

BİRİNCİ SINIF

Birinci sınıf crossover’lı ve en ideal zaman cevabına sahip, tüm sürücüleri en ideal fazla bağlanmış hoparlörler (pozitif polarite).
"Distorsiyon seviyesi daha düşük. Ses performansında saflık oranı ne kadar yüksekse, sesler kulağa daha yumuşak gelir.”

BİRİNCİ SINIF VE CELL

Hassasiyet teknolojisi.
Crossover, ses sinyalini tiz, midrange ve bas olarak ayıran bir filtredir. Birinci sınıf crossover kusursuz bir zaman ve faz uyumluluğunu ve dolayısıyla mükemmel bir eşzamanlılığı mümkün kılmaktadır.

NORMAL AKUSTİK MERKEZ

Birinci sınıf bir crossover’ın tüm potansiyelini ortaya koyabilmesi için sürücünün akustik merkezi üzerinde tam bir kontrole sahip olmanız gerekir. Akustik merkez ses dalgasının başlangıç noktasıdır. Normal bir sürücüde, akustik merkezin yeri büyük değişkenlik gösterebilir – esnek koniler müzik çalarken şekil değiştirirler ve akustik merkezin değişmesine yol açarlar. Dolayısıyla, tizler, midrange’ler ve baslar kulağınıza farklı zamanlarda ulaşır.

CELL AKUSTİK MERKEZ

Accuton, Cell teknolojisini Marten aldığı verilerle geliştirdi. Cell sürücüler, konileri yeterli sertlikte olan, akustik merkezin hep birebir aynı seviyede, yani hoparlör ekranının yüzeyinde koruyacak şekilde yapılmış sürücülerdir. Bu, tüm ses aralıkları için geçerlidir ve Marten’in tweeter, midrange ve bası tam olarak akustik merkezle hizalamasını mümkün kılmaktadır.
Tüm ses aralıklarının mükemmel şekilde hizalanmış olması daha gerçekçi sesin anahtarıdır. Müzik doğal bir şekilde akarak, size gerçekliğin bir kopyasını değil, hakiki bir ses deneyimi yaşatır.

BİRİNCİ SINIF CROSSOVER

Marten, crossover’ın Accuton Cell sürücülerle kusursuz şekilde işleyebilmesi için gerekli düzeltmeler üzerinde hiç bıkıp usanmadan çalıştı. Bu kolay bir iş değildi ama en net çözüm buydu.
Birinci sınıf crossover kusursuz zaman ve faz uyumluluğunu mümkün kılarak eşzamanlılığı mükemmelleştirir. Bu da tüm ses aralıklarının, tıpkı kaydedildikleri gibi birebir aynı anda oluşturulması anlamına gelir. Tıpkı canlı müzik gibi

Leif Olofsson | Baş tasarımcı, Marten